Bursa’yı özledim.
Ama çok katlı TOKİ konutlarının, ayrık otu gibi şehrin en huzurlu yerlerinde bittiği, bulunduğu her yeri sevimsiz ve soğuk kıldığı şimdiki keşmekeş halini değil.
Çocukluğumdaki, nispeten yeşil ve dingin halini…

Bursa’ya ait 3 şey burnumda tütüyor:
1 numara; elbette Bursa İskender.
Ama o, artık çoğu yerde görebileceğiniz, franchise olan değil  (zira insanı dönerden soğuturlar). Merkezdeki, dışı ahşap kaplama o büyülü mekân hala aynı lezzette yapıyorsa, tam da orası.
Glüten dinlemem, şu an olsa yerim.

2 numara; Ülkü Pastanesi’nin Tahinli Pideleri (yöresel ağız ile Tahanlı Pide).
Hele o kokusu… Anlatmam güç. Acaba mahlep mi koyuyorlar?
Bursalılar iyi bilir.
Meşhur Kağan Parfümeri yanında, yine meşhur Ülkü Pastanesi vardır.
Mini mini tahinli pideleri ve kestaneli tatlı poğaçaları efsanedir.

3 numara; Kozahan ve benzerini ender görebileceğiniz kumaşları.
Hani Kraliçe II. Elizabeth, birkaç sene evvel gelip de buradan ipekli kumaşlar satın almıştı.
Yolunuz düşerse, uğramadan geçmeyin. Zaten kumaşları görünce almadan duramazsınız.
Birkaç eteğim var, çizimini genel hatlarıyla yaptığım ve Kozahan’dan kumaşını seçip Haute Couture hazırlattığım. Halan sorarlar nereden diye.

Neyse; konuğumuz benim tahinli pide aşermemden mütevellit, glütensiz tahinli pide!
Kurabiye desem değil, çörek eh, pide denilmiş ama o da tam sayılmaz.

Bursa’daki taş fırınlarda pişenlerin yerini tutmaz ama 3 önemli misafirim vardı bugün.
Pişme anına denk geldiler ve soğur soğumaz ikram ettim.
Hepsinden tam not aldı.

Özellikle, pek zor beğenen anneannem, şu ana kadarki en güzel keşfim olduğunu söyledi.
Ben küçükken anneannem yapardı, elbette buğday unu, maya ve tereyağı ile.
Ben, o tarifi, bayağı bir değiştirip denedim.

Minik gurme de çok beğendi, 2. kurabiyeyi elinden zor aldık.
13,5 çöreğin buçuğunu önce ona ikram ettik.
Mutfakta tepsiyi görmüş; elindeki minik bitince ışık hızıyla koştu, bir tane daha almak için.

Evde keçiboynuzu unu varken kendimi tutamayıp ondan da ekledim.
Beyaz olmaları gerekirken yine esmer oldular. J

Buyursunlar o halde. Afiyet olsun.

Malzemeler: (13.5 adet çıkıyor :))

2 yumurta
1,5 su bardağı hindistancevizi rendesi
1.5 su bardağı greçka (karabuğday) unu
1 adet orta boy elma (mayhoş, yeşil elma vardı evde, onu kullandım)
6 adet orta boy Medine hurması
5 yemek kaşığı zeytinyağı
1 yemek kaşığı elma sirkesi (yoksa çeyrek limon suyu da olur)
1 yemek kaşığı keçiboynuzu unu
1 çay kaşığı karbonat
2 yemek kaşığı kadar ceviz
¼ çay kaşığı tuz

Üzeri için:
5 yemek kaşığı tahin
1 yemek kaşığı pekmez
(Ben 10 kaşık tahin ve 2 kaşık pekmez karışımı hazırladım, yarısı arttı, isterseniz öyle hazırlayın, artanı zaten tüketirsiniz.)

Ölçü: 1 su bardağı: 190 ml
Paşabahçe’nin klasik küçük su bardağı. Tombul, irice bir Ajda bardağa denk geliyor.

YAPILIŞI:

1
Unları, karbonat ve keçiboynuzu ununu, her zamanki gibi eleyerek birleştirdim, karıştırıp havalandırdım.

2
Hurmaları bu kez püre yapmaydım. Liflerini hepten yok etmek istemedim. Yıkadıktan sonra, kuru üzümün yarısı boyutunda, minik minik doğradım.

3
Elmayı rendelerim ve hurmalarla karıştırdım.

4
Yumurtaları kaşıkla çırpıp sirke, yağ ve tuzu ekledim. Önce un karışımını ve ardından meyveleri bu sıvıya ekleyip iyice yoğurdum.

5
Önce yuvarlak yapıp tahin pekmezli karışımı üzerine dökebilmek için ortasında mini çukur açtım.

6
Ve nihayet tahinli karışım ile çukurları doldurup önceden ısıttığım 170 derece fırına attım.

Pişme süresi: 10-11 dk!
(Altları kızarmaya başlamıştı. Uzun tutmaya gerek kalmadı.)

İşte sonuç:
Ah kokusunu da şuraya iliştirebilsem.

 

Hangi Malzemeleri Kullandım?

Ekoloji Market Greçka Unu
Bağdat Hindistancevizi rendesi
(Piyasadaki paketliler arasında yine en iyisi bu, diğerleri talaş mı desem sunta mı?)
GekoO Keçiboynuzu Unu

Ralila Talkım Elma Sirkesi
(pastörize edilmemiş)
Ceviz: http://www.cevizhane.org/
Zeytinyağı
: Ania (Yerlim)

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz