Yiyemeyeceğimiz bir şeyi vücudumuzla temas ettirmeMEli! Çünkü en dıştaki, en geniş ve en ince organımız cildimiz.

Bir şeyi cilde sürmek, o şeyin yenilmesinden çok daha etkilidir. Eğer bu “şey” kimyasal ve toksik içerikliyse, o zaman sürmek, daha da toksik etkilidir. Sindirim sistemimiz, bilhassa tükürük/mide/bağırsaklardaki enzimler, kimyasalları yıkıma uğratarak zararlı etkilerini azaltabilir. Veya zaten dünya genelinde bağırsaklar kevgire döndüğünden; yararlı olan bir şeyin yararını, gereği gibi almamızı, yani emilimi engelleyebilirler.

Oysa derimiz öyle mi? Bir de el ve ayaklardaki kısa yol tuşlarını hatırlarsak… İşte o yüzden ellere ve ayak altlarına ne sürdüğümüze, yüzümüzden bile daha çok dikkat etmek gerek.

Peki vücuda “enjekte edilenler”? O da öyle. Yemekten çoook önde ve DOĞRUDAN etkili (Subliminalleri boşver, artık bilen biliyor, ana konuya geçelim Merih!).

Peki bunun hijyenik pedlerle alakası nedir? Vajinal bölge civarındaki cilt, son derece geçirgen (1). Cildimize temas eden her madde kan dolaşımına geçebilir (2).  Yaşamı boyunca bir kadın, 10bin üzerinde ped kullanıyor (3). Bir pedde (hatta tamponda) neler var? Kanserojen Maddeler… Embriyo gelişimi&gen bozucular, organ yetmezliğine götürebilenler, DİOKSİN (beter böcek dioksin_büyük bir grup kimyasal bileşiğin adı, tamam %90’ına gıda ile maruz kalınıyor maalesef, ama burada ciltten emilim konuşuyoruz), BPA ve BPS ve ötesi. Yenidoğana dahi aktarılan kimyasallar bunlar.

Pedler, geçmeyen kronik akıntılara ve oradaki floranın değişmesine sebep oluyor. Etkileri salt mantar, tahriş veya akıntı vb değil (Hatta onlar sağaltım!). Miyom, rahim ve yumurtalık kanserleri, kısırlık, doğum kusurları ve kistler…

Beni çok uzun zaman önce, bir jinekolog uyarmıştı; günlük pedlerin yumurtalık kistine sebep olduğu konusunda. Gelelim şimdi oraya…

Seneleeer evveldi (eyvah gene uzun yazacak). Ama bunu anlatmam şart, bu kafaya kolay gelinmiyor zira. Üniversitedeyim. Yeme-içme-uyku düzensiz. Stresli bir dönem. Sağ kasık bölgemde 2 büklüm eden ağrılar. (Yüzdeki iltihaplı sivilceleri unutmayalım.) Anlık ve bıçak saplanır gibi. Her zaman değil ama o dönemde sık sık. 1 sabret 2 sabret. Ben sanıyor ve korkuyorum ki apandis ile alakalı. Doktora gidiyoruz ve ultrason çekiliyor. Meğer ağrılar yumurtalık kaynaklı olup çikolata kisti var imiş ve bu kistleri hayatımda ilk kez o zaman duyuyorum. Fakat ilk yorumlayan doktor, “Patlarsa kana karışırsa bu riski alamam, ameliyat edelim, laparoskopi ile 3 delikle yaparız, çok basit,” diyor. Çıkışta bir ağla bir ağla. Genç yaşımda yumurtalıkta tümör diye neler kurmuştum neler, ailem de çok üzgün.

Bir görüş daha alalım diyoruz, farklı bir hastanede çok genç bir hanım dr ve hayret dolu bakışı ile yine ödümüz kopuyor. “Bu karma bir kist!”. Nasıl yani? “Dışı katı içi sıvı, çok garip.” Yine ameliyat önerisi.

Ve bir tavsiye üzerine 3. ve son kez doktora gidiyoruz. Orta yaşlı bir doktor bey. Diyor ki “Bir dakika! Gencecik bu yaşta ne ameliyatı, istediği kadar basit olsun her ameliyatın komplikasyonu var. Bazen o bölgeyi ….. hapıyla baskı altına alırız ve görürüz ki kendiğinden gitmiş. Bir süre böyle izleyelim.” Dediği gibi de oluyor ve ekliyor: “Bünyen yapıyor bunları ve yine yapacaktır.”

Seneler geçiyor, arada ağrı olsa da önemsemiyorum ve içim rahat. Çikolata kistidir diyorum. Fakat bir zaman sonra ağrılar epey bunaltmaya, batıcı-kesici şekilde sancımaya başlıyor. Belki bu defa kistler iyice büyümüştür diyorum ve kontrole gidiyorum. İlk defa orada bir doktordan kistlerin başlıca sebebinin pedler ve kullanılan beyazlatıcılar, kimyasallar olduğunu duyuyorum.

Seneler sonra ise beslenme ve yaşam tarzıyla da doğrudan ilişkili olduğunu, hatta hem biraz ona dikkat ederek hem de homeopati ile harika sonuçlar olabileceğini öğreniyorum. Ped meselesine dönersek orada doktorumun önerisi, kumaş pedler idi. Gözümde büyümüştü! “Yok artık, BÜYÜKANNENİN dalga geçilen metodlarına mı döneceğiz, hijyen diye bir şey var, bu kadarı da fazla…” diye dudak da büktüm.

Dostlar, dönsek iyi ederiz. Regl döneminde cesaret edemiyorsak bile günlük pedlerde başarabiliriz. Öyle çıtçıtlı, janjanlı, bambu kumaş veya X-Y-Z marka vb de değil. Zorlaştırmayın. Herkesin etrafında var bir terzi. Hatta eli dikiş tutan, ailesinin rızkı için çabalayan, neler neler üretenler var. Hem onlara motivasyon olur. Tülermeyen, kaliteli pamuktan (hatta mümkünse yıkanmış ama yıpranmamış eski bir pamuk çarşaf bile olur) kumaşınızı götürün, tarif edin, diktirin. Deneyin.

“Bizi, bu hijyen söylemleri ve bu güzel dizi filmler mahvetti. “Sarımsaklı yağ, hacamat, sülük, hômêöpâtí yazmışım. “Kate” hacamat yaptırınca prenses, ben yaptırınca cahil olmuşum da bunu mu yazmayacağım. Yazdım gitti. Araştırmanızı yapınız. Eleştirileri ise salondaki sehpama alayım. Bakalım, büyükanne sözüne, daha ne kadar yana yakıla gelecek ve onları anlayacağız…

7 YORUMLAR

  1. Anneanne sözüne gelenler kulübü kuralım derim. Zira 18 yaşından 26 yaşına dek sıklıkla vajinal enfeksiyon ve kaşıntı yasarken ananem ve annem surekli “kızım ped kullanma, pamuklu bez dikelim sana” derlerdi. Ben de her seferinde ya ne o öyle yaşlı kadınlar gibi derdim. O yillarda yaşadığım regl sancılarını, cikolata kistine bağlı düzensizlikleri hic saymıyorum bile. Yilda en az 3 kez adet düzenleyici ilaç kullandığımı bilirim periyodum düzenli olsun diye.. Bi gün benim de jinekologum “Bunu bu kadar sık yaşamanı sadece hormonlarla açıklayamıyorum, beslenmene de dikkat ediyorsun halbuki, acaba kullandigin çamaşırları ya da pedini mi bi gözden geçirsen” diyince dedim ki annemlerin lafina mi geldik yani. Hemen annemden istedim bi kac tane. Bi baktim bi kac hafta içinde akintilar azalmaya başlamış. Regl günlerimde hijyenik ped kullanmaya devam ediyordum o zaman ve akıntılar azalınca regl gunlerinde de pamuklu bezi bi deneyeyim dedim. Regl donemi yasadigim kasinti hissi tamamen gitmisti. Ortalama 6 ay sonra enfeksiyon, mantar, yanma, kaşıntı ne varsa tarihe karıştı. Dogru beslenme de isin icinde olunca kistler de yok oldu. 5 yıldır regl dönemi dahil sadece pamuklu bez kullanıyorum. 5 yılda yalnızca 1 kez vajinal mantar sorunu yaşadım ama onun da arka planında başka tetikleyici faktörler vardı ve homeopati + aromaterapi + iyotlu su ile hızlıca geçti. E o kadar kusur kadı kızında da var canım 😎 Doğumdan sonra yaşanan o siddetli kanama halini her anne bilir, ben o gunlerde bile hastaneden ciktiktan sonra hasta bezi kullanmadim. Her yarim saatte bir degistirerek kalin kalin havlu bezler kullandım. Çünkü hem hormonal hem de fizyolojik olarak rahmin ve yumurtaliklarin en hassas olduğu o günlerde tenime degebilecek her kimyasalin uzun vadede bana nasil goller atacağını kestirmek mumkun değildi. Ben de en iyi bildigimi yapıp anneanne yontemlerine başvurdum o gunlerde de. Iyi ki! ❤️

  2. Bir diger yorumu da taze taze yaptigim bir gözlemin ardından yapayim, yikanabilir bebek bezi için.. Biz 3 ay kadar standart bebek bezi kullandik, ki guya en bambu en organik olanıydı. Oğlanın özel bölgesi zamanla renk değiştirip baya siyaha dönmeye baslamisti ama ben anormal bisey olarak gormemistim; ki benim evladim baya sarışın. Annemler diyordu ki bu çocuğun bu bolgesi niye boyle cok koyu renk. Ben de her cocuk oyle oluyor zannediyordum. Biz yıkanabilir beze gectikten 1 ay sonra falan o bolgede renk degisiklikleri ve açılmalar olmaya başladı; once alacali bulacali kirmizili pembeli yeni deri goruntusu, sonra da tamamen her yer esitlendi ve vucudunun tamamiyla ayni renge döndü. Inanamadim. Bu esnada hic ama hic eski bezlerden kullanmamistik. Şu an o bolge tıpkı dogdugundaki gibi. Ayrıca neredeyse hiç pişik sorunu yaşamaz olduk; ancak ben beslenmemi bozup sütümün kalitesini düşürmüş olursam pişik oluyor, o da ilerlemiyor bile. Pisik kremlerine de elveda dedik. Velhasıl hijyenik(!) ped gibi bebek bezi işinde de anneanne yöntemleri açık ara önde ❤️

  3. Ben sık sık idrar yolu enfeksiyonu yaşardım. Ne ilaçlar kullandım bana mısın demedi üstelik kullandığım antibiyotikler de cabası. Doktorum önermişti yıkanabilir pedleri, önce garip geldi nasıl olur dedim ama araştırınca gördüm ki hijyen açısından gerekli talimatları uygulayıp usulünce yıkayınca tastamam hijyenik pedlerle yarışır oldu gözümde. 1 senedir de hiç bir problem yaşamadım. Velhasıl yaşasın BÜYÜKANNE yöntemleri ✨

  4. 4 yıl öncesine kadar her evi Ped çeşitini kullandım. Kaşıntı, akıntı olurdu gençken, sonraları özel günlerde pedin tenimi acıtırcasına pişik yaptığı şaşırarak farkettim. 20 seneden sonra vücut istemez oldu sanırım. Bende eski usul pede geçtim. Koyu renk defalarca yıkanmış saten pamuk çarşafı uygun boyutlarda ihtiyacım kadarını kesip diktim. Evet özel günlerde bu bezlerin takibi zor oluyor ama tüm şikayetlerim son buldu.

  5. Yine cok önemli bir konuya deginmissin, sevgili Merih. Allah razi olsun.⚘ Yurtdisinda yasiyorum. Burada sagligini önemseyen ve dogal yasami secenler; hem organik pedleri ve tamponlari hem de organik kumas pedleri tercih ediyorlar. Burada sanildigindan daha da yaygin ve kumas ped kitleri satan bir cok sirket var.

  6. Kıyafete geçmeyecek ama dışardan da belli olmayacak şekilde nasıl dikilir/diktirilir ki bu bezler? Zannetmiyorum ki bir terzi bunu bilsin şu zamanda.. terziye veya eli dikiş makinası tutan bir tanıdığa nasıl bir şey tarif edeceğiz?

    Bir de menstural kap konusunda ne düşünüyorsunuz onu da paylaşır mısınız?

    Teşekkürler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz