Bir Ulvi Tatlı

Çok düşündüm ismini, ancak benzersizliğini ifade edecek başka kelime bulamadım. Ön Yargı Tatlısı da diğer ismi. Bilirsiniz. Sebzelerle genel olarak aram iyi değildir. Bu sene, “kereviz ve sapı”na hayranlığım depreşti. Yemeğini hala yiyemiyorum; ama salata ve çorbalara eklemeye bayılıyorum. Fakat ne eşim ne oğlum yiyor.

Fakat eşimle ilgili mesele şu: Peşin Hükümlü & Sabit Fikirli. Bu yaşa dek ağzına koymadığı yiyecekler var. İnsan bir kez tadar, değil mi? Enginar mesela. İnsan tadar ve sever veya sevmez. Ama hiç tatmamak bana garip geliyor. Kerevizi de hatırım için tattırdım sanırım; ama kokusundan mıdır bilmem asla yemiyor.

Düşündüm ki kakao ve portakal kabuğu, kırmızı pancarı bile harika bir tatlıya dönüştürebiliyorsa kerevizi neden yapamasın? Kaan, yine öğle yemeği yemiyor ve muzla, çekirdekle geçiştiriyordu. Akşama kereviz salatası planlamıştım. Ve tam zamanı dedim.

2 adet avokado
Kereviz_yapraksız tabii.
3 yemek kş tahin
1.5 yemek kş bal
2 yemek kş hindistancevizi
2 yemek kş kakao
Portakal kabuğu rendesi

Avokadolar has cinsi, fazla iri değil.
Kerevizim çok iriydi, 1 avokadoya tekabül edecek kadarını kullandım.
Portakal kabuklarını dilim dilim, beyaz kısımlarla birlikte rondoda un ufak yaptım.
Üzeri: Gönlünüzden geçtiği gibi süsleyebilirsiniz.

Çok tok tutuyor, hazır olur olmaz yemek en iyisi. Salata niyetine.
4 doyurucu porsiyon çıkıyor. İlk etapta 1 yemek kş bal ekledim. Kaan o halini severek yedi.
Sonra bana tadı biraz az geldi, ½ kş balı o aşamada ekledim. Toplamda 1.5 kş kullanmış oldum.

Pancar kullandığımda da aynı “acaba?” yaklaşımı oluyor sizlerde, biliyorum; oysa yemeden bilemezsiniz. Eşim, kerevizi yadırgamadığı gibi, bayılarak yedi tatlıyı. Tamam, çok baskıladım belki kendine has tadını; ama salata niyetine çiğ yediler ve mutlu oldum.

Peki birbirimize karşı da böyle değil miyiz? Peşin hükümlüyüz. Yaftalamaya/kategorize etmeye bayılıyoruz. Kutuplaşmanın ve ötekileştirmenin kol gezdiği dünyada, kabûl edelim, hepimiz üzerimize düşeni yapıyoruz. Aylarca hiç foto eklemedim profilime. Sinéad O’Connor’ı bilir misiniz. Çok severdim. “Beni dinlemeye saçım, güzelliğim için gelmesinler, şarkılarım önemli” diye kazıtmıştı caaanım saçlarını. Popüler kültüre ve metalaşmaya başkaldırı. Belki bir kısım takipçim, yolda karşılaşsak göz devirip omuz üzerinden bakıp geçecek. Ve belki ben de onlara aynı şeyi yapacağım. Hamurumuz/coğrafyamız aynı ne de olsa. Diğer bir grup ise belki gıpta ile izleyecek. Ama ben, aynı benim. Hepimiz öyleyiz. Tek kanatlı melekleriz ve uçmak için birbirimize ihtiyacımız var.

Sözün kısası, tatlı efsane oldu. Tavsiye ederim. Asla ama asla içinde neler olduğunu, baştan söylemeyin. Malum: Ön Yargısızlaştırdıklarımızdan olmayabilirler.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz